Türk Hava Yolları
Türk Hava Yolları'nın İstanbul Atatürk Havalimanından Hollanda / Amsterdam uçuşları haftanın her günü 4 sefer olarak gerçekleşmektedir.
Hollanda / Amsterdam uçak bileti alanları Kuzey Avrupa'da yaşayacakları laleleri, kanalları ve bisikletleriyle hafızalarında yer edecek muhteşem bir tatil bekliyor. Aslında dilimize de yerleşen "Holland" sözcüğü ülkenin orijinal adı Netherland'ı oluşturan toplam 12 eyaletin sadece 2'sinde kullanılıyor. Belçika, Netherland (Hollanda) ve Lüksemburg'un ilk hecelerinin birleşmesiyle oluşan Benelüks ülkeleri arasında yer alan Hollanda, Konya kadar yüzölçümü ve aşağı yukarı İstanbul kadar nüfusuyla dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alıyor. Avrupa Birliği kurulmadan önce zaten kendi aralarında birlik sağlayan Benelüks ülkelerinden olan Hollanda, Avrupa'nın en büyük limanını da barındırdığı için ekonomik anlamda bir adım daha öne çıkıyor. Kısaca özetlemek gerekirse, aldığınız Hollanda / Amsterdam uçak bileti, sizi dünyanın en zengin ülkelerinden birine doğru yolculuğa çıkarıyor.
Hollanda uçak biletinizi ülkenin başkenti Amsterdam'a almışsanız, şehirde gezmek için metroyu kullanabilirsiniz. Yürüyerek, ya da bisiklet kiralayarak şehri keşfe çıkmak isteyenleri ise görülecek kanallar, müzeler, tarihi evler, modern yaşamın izleri, bir Avrupa kentinin dokusu ve zarif mimarisi bekliyor. Çoğu Avrupa şehrinde olduğu gibi Amsterdam'da da Old Center denilen tarihi bölge bulunuyor. Şehrin merkezinde gezinirken turistik anlamda görülmesi gereken çoğu binayı bir yarım daire içinde kolaylıkla bulabiliyorsunuz. Bir kanal üzerinde bisikletle fotoğraf çektirmek bir Hollanda klasiği... Pastoral bir tablo gibi uzanan kanal boyunca yer alan renkli evler arasında gezmek için en uygun mevsim ise yaz ayları. Çünkü Hollanda Türkiye'ye göre oldukça kuzeyde kalıyor ve yazın sıcaklık 22-24 derece arasında değiştiği için gezmeye uygun. Ama laleleri görmeden Hollanda gezisi yarım kalır diyenlerdenseniz, Hollanda / Amsterdam uçak biletinizi ilkbahara denk getirmeniz gerekiyor.
Hollanda uçak biletiniz sizi turistlerin en çok tercih ettiği Amserdam'a ulaştırdığında, Madame Tussauds Müzesi'nde ünlülerin balmumu heykellerini izleyecek, Rijkmueum'a giderseniz 4 katlı müzede seçkin sanat eserlerini görebilecek, 2 yıl Nazi'lerden saklandığı sırada yazdığı günlüklerle tanınan Anne Frank'ın Evi'nde savaş yıllarını soluyacaksınız. Hollanda'nın turistik zenginlikleri arasında önemli yer tutan Van Gogh Müzesi'nde ve Stedelijim Müzesi'nde sergilenen yapıtlarla kültürel damarlarınız adeta oksijen soluyacak. Hollanda gezisi demek elbette en çok da kanallar demek. "Kuzey'in Venedik'i" diye adlandırılan bu şehirde romantik bir kanal gezisi yaptığınızda şiirsel görüntülerle coşkulanacaksınız. Kırmızı ışıklarıyla özellikle gece kanalda gezerken çok farklı bir görüntü yaratan Red Light District Bölgesi de ilginizi çekecektir. Caffeshop'ları, yeldeğirmenleri, gece hayatıyla bir turizm cenneti olan Amsterdam, farklı bir deneyim yaşamak isteyenlerin rotasında mutlaka yer alıyor. Siz de Hollanda / Amsterdam uçak bileti alarak, bu özgürlükler ülkesinde eşsiz bir tatil yaşamak istiyorsanız, şu anda Plures Air'e bu isteğinizi e-posta veya telefon yoluyla ileterek hayallerinize bir adım yaklaşabilirsiniz.
Hollanda uçak biletiniz sizi bu eşsiz ülkeye götürdüğünde sevdikleriniz için hediye olarak peynir, porselen eşyalar, lale soğanı ve şehri simgeleyen figüratif objelerden satın alabilirsiniz. Kalacak yer için de Plures'den hizmet alabilecek olduğunuzu hatırlatalım. Çünkü Plures, Türsab belgeli bir turizm acentesi olduğu için size sadece Hollanda / Amsterdam uçak bileti sağlamaz, aynı zamanda otel rezervasyonunuzu da titizlikle yapar.
Hollanda alışveriş konusunda tam bir cennet. Ülke genelinde her caddede, her sokakta büyüklü küçüklü bir sürü alışveriş merkezi bulabilirsiniz. Kimileri devlete ait olsa da, bir çoğu bağımsız kişilerin işlettiği dükkânlar olduğundan, hemen her çeşit ürünü bulabilmek mümkün. Alışveriş yaparken eğer "Uitverkoop" olarak işaretlenmiş ürünlere rastlarsanız, bu sevindirici bir haber olacaktır. Çünkü bu etiketler ya sarı ya da kırmızı renkte olur ve indirimli ürünler kapsamında çok ucuza satılırlar.
Geziniz boyunca hediyelik eşya almak isterseniz, buna özel dükkânlar yerine süpermarketleri tercih edin. Evet, yanlış duymadınız. Süpermarketlerde de çok çeşitli hediyelikler bulunur ve bunlar hediyelik eşya satan dükkânlardan daha ucuza satılır. Dolayısıyla hediyelik konusunda bütçeniz sınırlı ise, bu bilgiyi aklınızda bulundurmanızda yarar var.
Konuya hediyelik eşyadan devam edecek olursak, bu tip dükkânlarda hafif uyuşturucular da satılabiliyor. Bazı şekerlemelerin, sakızların, kurabiyelerin içinde uyuşturucu olabilir. Bu konuda dikkatli olmalısınız. Bu tip ürünleri üzerlerinde bulunan yeşil ile beyaz etiketlerden tanıyabilirsiniz. Daha da kötüsü bu tip hediyelikleri normal kabul ederek, bavulunuza atmayın. Aksi halde havaalanında ciddi sorunlar yaşayabilirsiniz.
Hollanda seyahatiniz için iklimi göz önünde bulundurmanızda yarar var. Genel olarak Hollanda, yazları ılık ve kışları ise serin ve rüzgârlı bir iklime sahiptir. Kuzey bölgelerden gelen hava kütlelerin etkisi altında kalan ülkede her mevsim yağışlıdır. Bu nedenle lale soğanlarının tamamen çiçeklenmesi nedeniyle gezi için en uygun mevsim ilkbahar mevsimidir. Nergis bahçelerini görmek isterseniz Nisan ayı, lale bahçeleri için ise Mayıs ayını tercih edebilirsiniz. Hava ılıman olsa da, yine de kalın kıyafetleri yanınıza alın. Her an sert rüzgârların ya da yağışın etkisinde kalarak üşüyebilir ve hasta olabilirsiniz.
Bavul hazırlıkları yaparken, genellikle kalın kıyafetler almaya çalışın. Özellikle geceleri çok soğuk olacağından, akşam saatlerinde donmak istemiyorsanız atkı, eldiven, bere ve bot alacağınız ilk eşyalardan olmalıdır. Yine de hava koşulları sık sık değiştiği için bir kaç ince kıyafet de bulundurmanız da yarar var. Ancak gezinizi kış aylarında plânlamak zorundaysanız, bu durumun bir kaç iyi yanı daha var. Turist popülasyonun az olduğu kış aylarında tüm otellerin, kafelerin ve müze girişlerinin indirime girmesini fırsat bilebilirsiniz. Gölde tekne turu yapamasanız da, buz pateni yapma şansınız bulunmaktadır.
Elektrik prizleri konusunda Amsterdam'da sorun yaşamazsınız. Çünkü ülkemizdeki gibi çift girişli prizler kullanılır. Ekstradan dönüştürücü almanıza gerek yoktur. Güvenlik açısından hiç bir sıkıntısı olmayan Amsterdam'da oldukça rahat dolaşabilirsiniz. Ancak yine de akşamları Red Light District çevresindeki uyuşturucu satıcıları ve şehir merkezindeki ara sokaklardan uzak durmalısınız.
Türk Hava Yolları ile Amsterdam'a direkt uçuş olduğundan, sıkıntısız bir seyahat ile Amsterdam'a ulaşabilirsiniz. İstanbul - Amsterdam arası uçak ile yaklaşık 4 saat kadar sürmektedir.
Avrupa'nın bir çok şehrinden direkt uçuşlar ile Hollanda'ya ulaşabilirsiniz. Hollanda, Avrupa Birliği üyesi olduğu için Türk vatandaşlarından vize istemektedir. Geçerli ve güncel bir Schengen vizeniz varsa, rahatlıkla Hollanda'ya seyahat edebilirsiniz. Hollanda'da acil sağlık durumları için ambulansın telefonu 020 555 5555, polis için 020 622 2222 no'lu numaraları arayabilirsiniz.
Avrupa'nın ulaşım açısından en sıkıntısız şehri belki de Amsterdam'dır. Çünkü deniz, kara, hava yolları ile çok rahat ve konforlu şekilde şehre ulaşım mümkündür.
Amsterdam'da şehir içi ulaşım konusunda her daim metroyu kullanabilirsiniz. Genel olarak tüm şehri kaplamış olan 4 adet metro hattı bulunmaktadır. Bunlardan ikisi yer üstünde, ikisi yer altında hizmet vermektedir. Metro için bilet aldığınızda mutlaka küçük bilet makinelerinden geçerli hale getirip, öyle metroya binin. Aksi halde kondüktörden ceza alabilirsiniz.
Amsterdam şehir içi ulaşım tiplerinden biri de tramvaydır. Genellikle merkeze uzak mesafelere gitmek için tramvay hatları kullanılır. Oldukça gelişmiş bir ağa sahip olan tramvay ağı toplamda 16 adettir ve şehri baştan başa tramvay ile gezme imkânı sağlar.
Amsterdam için taksi çok tavsiye edilmese de konforlu bir yolculuk isterseniz, tabii ki taksi ile seyahat edebilirsiniz. Bir çok taksi şoförü İngilizce bildiğinden sıkıntı yaşamazsınız. Taksilerin boş olduğunu üstlerinde yanan yeşil ışıktan anlayabilirsiniz. Taksimetrenin ilk açılış ücreti 8 Euro ve sonrasında her 1 km ile 2.4 Euro olarak ücretlendirilir.
Şehir içi ulaşım konusunda en çok tavsiye edilen ise bisiklet kiralamanız olacaktır. Gencinden yaşlısına hemen herkesin ulaşım aracı olarak tercih ettiği bisiklet, kendine ayrılan özel yollar sayesinde hem güvenli hem de ucuz bir ulaşım aracı olmaktadır. Geziniz boyunca çok az bir fiyata bisiklet kiralayabilir, gezeceğiniz her yere bisiklet ile gidebilirsiniz. Günlük 12 Euro'ya çok güzel bisikletler kiralayabilirsiniz.
Amsterdam'ın kalbi olarak nitelendirilen Dam Meydanı mutlak görülmesi gereken yerlerin en başındadır. Meydanın tarihi Napolyon'a kadar uzanmaktadır ve yine meydan bulunan Kraliyet Sarayı en önemli yapı olma özelliğine sahiptir. Geçmişte bir balık pazarı olarak kullanılan Dam Meydanı, günümüzde siyasi ve ticari bir meydan olma özelliğindedir. Meydanın çevresinde restoranlar, kafeler, oteller ve çeşitli dükkânlar yer almaktadır. Yine meydan çevresinde bir çok müze ve tarihi binaları da gezebilirsiniz.
Amsterdam'ın kanalları ile ünlü olduğunu yazımızın başında söylemiştik. Eğer bu kanallarda bir tekne turuna katılmak ya da yürüyüş yapmak isterseniz, tam fotoğraflık denilebilecek muhteşem görüntüler yakalayabilirsiniz. Tekne turu 1,5 saat civarında sürer ve bir çok kanal dolaşabilirsiniz.
Amsterdam'ın en eğlenceli ve en turistik meydanı olarak adlandırılan Leidseplein Meydanı'dır. Hemen her gün farklı bir aktivitenin yapıldığı, çevresindeki restoran ve kafelerden müziğin hiç susmadığı, tarihi binaların ortasındaki hareketli bir meydandır Leidseplein. Hatta akşam yemeklerinizi dahi güle oynaya yiyebilirsiniz.
1900'lü yılların en önemli kitaplarından olan Anne Frank'ın Hatıra Defteri'nin çıkışı aslında Amsterdam'dır. 2. Dünya Savaşı'nda Anne Frank'ın kaçtığı ve saklandığı ev, tuttuğu orijinal günlük ve eşyaları yer almaktadır. Amsterdam'ın önemli müzelerinden biri olarak kabul edilen bu evi gezmek isterseniz, biletinizi internetten almanız daha mantıklı olacaktır. Giriş 10 Euro civarındadır.
Hollandalı ünlü ressam Rembrandt'ın adını mutlak duymuşsunuzdur. İşte ünlü sanatçının heykelinin yer aldığı meydan, bugün Rembrandtplein Meydanı olarak adlandırılmakta ve Amsterdam'ın en ünlü yerlerinden biri olarak hizmet vermektedir. Özellikle turistlerin yoğun şekilde ilgi gösterdiği meydan çevresinde kafeler ve barlar yer almaktadır.
Amsterdam'ın en büyük ve en dikkat çekici kilisesini görmek isterseniz, rotanızı Oude Kerk'e çevirmelisiniz. Ortaçağ ile Rönesans arasındaki dönemde yapılmış muhteşem mimari ile dikkat çeken kilise, Amsterdam'ın en dikkat çekici kilisesidir. Giriş ücreti 5 Euro civarındadır ve akşam 17.00'da ziyaret saati bitmektedir.
Dünyanın en ünlü bal mumu müzelerinden biri olan Madame Tussauds Müzesi, Dan Meydanı'nın hemen yanındaki Peek binasında bulunur. Müzenin hikayesi adını aldığı Madame Tussauds'tan gelmektedir. 1761 ve 1850 yılları arasında Amsterdam'da yaşamış bir hizmetçi olan Tussauds, mum maskeler yaparak ünlü kişilerin yüz hatlarının gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamıştır. Bu özelliği ile ünlü olan Tussauds'un öldüğü zaman geride bıraktığı 400'e yakın eseri Londra'da açılan müzede sergilenmiş, daha sonra ünü tüm dünyaya yayılınca da Amsterdam'da da adına bir müze açılmıştır. İnternet üzerinden bilet alırsanız, çok daha ucuza giriş imkânı elde edebilirsiniz. Bilet fiyatları 22 Euro civarında değişmektedir. İnternet üzerinden aynı biletin fiyatı 15 Euro civarındadır.
Amsterdam'ın hızlı kent hayatından bir kaç saatliğine uzaklaşıp, kafanızı dinlemek isterseniz, Vondelpark imdadınıza yetişecektir. 1864 yılında bir kaç kişilik bir hayırsever ekibi tarafından kurulan parka şair Joost van den Vondel'in ismi verilmiştir. Günümüze kadar bir çok ağaç, bitki, gül çeşidi ve büyük bir göl ile gelen parkta ücretsiz konser, tiyatro gibi aktiviteler yapılmaktadır. Gündüzleri uyuyan, kitap okuyan ve dinlenen aileleri bolca görebilirsiniz.
Dünyanın en ünlü müzelerinden bir olan Van Gogh Müzesi de Amsterdam'ın en çok turist çeken yerlerindendir. 1973 yılında ziyarete açılan müze, mimar Gerrit Rietveld tarafından inşa edilmiştir. Van Gogh'un tüm eserleri kardeşi Theo tarafından toplanarak, bu müzede sergilenmesi için bağışlanmıştır. Müzede Van Gogh'a ait 500'e yakın çizim, 200'den fazla resim, mektuplar ve modern sanat eserleri bulunmaktadır. Müze giriş ücreti 14 Euro'dur ve haftanın her günü ziyarete açıktır.
Müzelerden devam edecek olursak, Rijksmuseum müzesini söylemeden geçmek olmaz. 1885 yılında Dam Meydanı'ndan Voldelpark'a taşınan ve orada hizmet vermeye başlayan müze Ortaçağ'dan bu yana bir çok ünlü eserin sergilendiği Hollanda'nın en ünlü müzesidir. Rembrandt, Hals, Vermeer ve Steen gibi bir çok ünlü ressamın eserlerinin sergilendiği olağanüstü bir koleksiyonu vardır. eğer sanata ilginiz varsa, saatlerinizi içeride harcamaktan çekinmeyeceksiniz. Müze resmî tatiller hariç her gün hizmet vermekte ve giriş 15 Euro civarındadır.
Her ne kadar pahalı bir şehir olsa da Amsterdam'da bedava yapılabilecek bir sürü aktive bulunuyor. Örneğin gezi sürenizi sadece bir kaç gün olarak plânlamadıysanız ve biraz daha uzun kalmak istiyorsanız, yerel halkın kiraladığı odalarda kalabilirsiniz. Bunun için hizmet veren CouchSurfing gibi sitelerden yararlanabilirsiniz. Hem Hollanda halkının kültürünü tanırsınız hem de uzun süreli seyahatinizde otel fiyatlarının dörtte birine konaklamış olursunuz.
Tekne gezisi için para vermek istemezseniz, Amsterdam Central Station'ın kuzey bölgesinden sefer yapan tekneler ücretsiz hizmet vermektedirler. Üzerlerinde yazan River IJ GVB yazanlara binmelisiniz. Biraz kafa dinlemek için Voldelpark dışında bir yer arıyorsanız, OBA halk kütüphanesini seçebilirsiniz. Hem kitabınızı okur, hem de en üst katta bulunan terasta güneşlenebilirsiniz.
Yel değirmenleri ünlü olan Hollanda denilince akla gelen ilk gelenlerden biri de lalelerdir. Özellikle eğer bahar aylarında gitmişseniz, Lisse yakınlarında yer alan Keukenhof Gardens'ı mutlaka ziyaret etmelisiniz. Avrupa'nın Bahçesi adıyla bilinen bu yer, dünyanın en büyük çiçek bahçesi unvanına sahiptir. Özellikle fotoğraf çekmeyi seven biriyseniz, buradan çıkmak istemeyeceksiniz.
Adını sıkça duyduğumuz Lahey, Hollanda'nın önemli şehirlerinden birisi. Avrupa Adalet Divanı'nın bulunduğu şehir tam bir başkent havasında aslında. Nüfusu fazla olmasa da kraliyet ailesinin burada ikamet ediyor olması, şehri önemli yerlerden biri haline getirmiş. Şehirde bolca hükümet binası, parlamento ve bakanlıklar yer alıyor. Eğer yolunuz bu şehre düşerse hükümet binaları dışında gidilecek en önemli yer Scheveningen Plajı olsa gerek. Kuzey denizine de kıyısı olan plajda profesyonel su sporları ya da sahilin temiz havasında yürüyüş yapabilirsiniz.
Amsterdam, Hollanda'ya gidip de görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Kesinlikle bizim bildiğimiz başkentlerden tamamen farklı olan şehirde tam bir özgürlük ruhu hakim. Özellikle kent kanalları, klasik mimari tarzdaki binaları, her milletten olan insanları ve değişik yaşam tarzı ile kendine özgü bir kent Amsterdam. Yolunuz Amsterdam'a düşerse görmeniz gereken bir diğer yer ise Jordaan District olmalıdır. Tam bir işçi mahallesi olan bu yer, labirent sokak yapısı ve değişik tarzdaki evleri ile başkentin içine sonradan yerleştirilmiş gibi duruyor.
Hollanda'nın kalabalık ve eski kentlerinden biri olan Utrecht'te Orta Çağ'ın izlerini dahi bulabilirsiniz. Genellikle Gotik mimarî tarzdaki binaları ile muhteşem bir görsel şölen sunan kentte görülmesi gereken başlıca yerler Domtoren Kulesi ve Dom Kilisesi'dir. Hollanda'nın Orta Çağ'dan bu yana dinî merkezi olma özelliğini taşıyan Utrecht'e Amsterdam'dan tren ile yarım saatte gidebilirsiniz.
Hollanda'nın güney bölgesinde yer alan Delft'i ziyaret ederseniz, Hollanda'nın tarihini canlı canlı görme fırsatınız olacaktır. Sakin ve az nüfuslu yapısı, çok iyi korunmuş tarihî binaları ve eski kiliseleri ile adetâ tam bir tarihi Hollanda müzesi kıvamındadır Delft. Bu şehirde özellikle görülmesi gereken yer ise Hollanda Prensi Sarayı'dır. Saray duvarlarında açık mavi üzerine mavi işlemeleri ile ışığın muhteşem yansımasına neden olan Hollanda porselenlerini izlemeye doyamayacaksınız.
Avrupa'nın son tatlı su med cezir alanın merak ediyorsanız, rotanızı Biesbosch'a çevirmelisiniz. 1994 yılında milli park olarak atfedilen parkta binlerce hayvan ve bitki türüne rastlayabilirsiniz. Şehir gürültüsünden biraz uzaklaşıp, huzur bulmak isterseniz kano kiralayarak gölde sakin bir gezinti yapabilir, göçmen su kuşlarını gözlemleyebilirsiniz.
Gelelim yel değirmenlerine :) Yel değirmenlerinin en eskilerini ve en orijinallerini görmek isterseniz, rotanız Kinderdijk olmalıdır. 1997 yılında UNESCO Dünya Mirası ilâ edilen bu köyde Orta Çağ'dan kalma 19 adet yel değirmeni bulunmaktadır. Hatta gezi tarihiniz Eylül ayına denk gelirse, kentteki ücretsiz yel değirmeni etkinliklerine katılmanız tavsiye edilir.
Masal sever misiniz? Cevabınız evet ise doğru ülkedesiniz. Eğer yolunuz Kaatsheuvel'e düşerse, Efteling Parkı'nı ziyaret etmeniz gerekir. Bu parkta içlerinde Grimm Kardeşler'in de olduğu Avrupalı yazarlardan derlenmiş olan orman konulu bir masal yaşayabilirsiniz. Öte yandan roller coasterlara binebilir, bot gezileri ile doğanın tadını çıkarabilirsiniz.
Görüldüğü gibi Hollanda, kurallara uymanız halinde tam bir sakinlik ve özgürlük ülkesi. Eğer iklimi göz önüne almazsanız, Hollanda geziniz sırasında temiz havayı bol bol içinize çekmeyi unutmayın.
Amsterdam müzeleri ile ünlü bir kent. Her bir müzeye ayrı ayrı yüksek fiyatlardan bilet almak istemiyorsanız, Museum Card almalısınız. Yetişkinler için 60 Euro, 18 yaş altı için ise 35 Euro civarında. Bu kart ile sadece Amsterdam değil, Hollanda genelindeki yüzlerce müzeye ücretsiz giriş yapabiliyorsunuz. Herhangi bir müzeden form doldurarak alabilirsiniz.
Amsterdam geziniz biraz daha kısa sürecek ise I amsterdam Card da alabilirsiniz. Bu kart ile hem müzelere, hem de şehir içi toplu taşıma araçlarına ücretsiz giriş imkânı sağlıyor. Üstelik indirim avantajları da var. Kalmak istediğiniz süreye göre 48 saatlik (60 Euro), 72 saatlik (70 Euro) ve 96 saatlik (80 Euro) seçeneklerinden birini tercih edebilirsiniz. Bir çok müzeden bu kartı edinebilirsiniz. İyi geziler...
Türk Hava Yolları'nın İstanbul Atatürk Havalimanından Hollanda / Amsterdam uçuşları haftanın her günü 4 sefer olarak gerçekleşmektedir.
Pegasus Havayollarının İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanından - Hollanda / Amsterdam'a haftanın her günü 2 veya 3 uçuşu vardır.
İstanbul Atatürk Havalimanından Onur Air'ın hergün Hollanda / Amsterdam'a direk 1 seferi bulunmaktadır.
İstanbul Atatürk Havalimanından Atlas Global Havayollarının hergün Hollanda / Amsterdam'a direk 1 seferi bulunmaktadır.
İstanbul Atatürk Havalimanından KLM Havayollarının hergün Hollanda / Amsterdam'a direk 2 seferi bulunmaktadır.
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanından Türk Havayollarının hergün Hollanda / Amsterdam'a direk 1 - 2 seferi bulunmaktadır.
Ankara'dan Türk Havayolları'nın İstanbul Atatürk Havalimanı AKTARMALI 8 - 9 seferi bulunmaktadır.
Ankara'dan Pegasus Havayolları'nın İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı AKTARMALI 2 - 3 seferi bulunmaktadır.
Ankara'dan Lufthansa Havayolları'nın Münih ve Frankfurt AKTARMALI 2 - 3 seferi bulunmaktadır.
İzmir'den Türk Havayolları'nın İstanbul Atatürk Havalimanı AKTARMALI 8 - 9 seferi bulunmaktadır.
İzmir'den Lufthansa Havayolları'nın Münih ve Frankfurt AKTARMALI 2 seferi bulunmaktadır.
İzmir'den Atlas Global Havayolları'nın İstanbul Atatürk Havalimanı AKTARMALI 1 seferi bulunmaktadır.
İzmir'den Onur Air'ın İstanbul Atatürk Havalimanı AKTARMALI 2 seferi bulunmaktadır.
İzmir'den Pegasus Havayolları'nın İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı AKTARMALI 8 - 9 seferi bulunmaktadır.
Detaylı BilgiHollanda, Avrupa kıtasında yer alan kendi halinde bir ülkedir. Doğusunda Almanya, güneyinde Belçika, kuzeyinde ve batısında Kuzey Denizi ile komşudur. Hollanda'nın diğer adı "deniz seviyesinden aşağıda" anlamına gelen Netherland'dır. Çünkü Hollanda topraklarının beşte ikisi deniz seviyesi altındadır ve bu topraklar hendek ve barajlar ile korunmaktadır. Öyle ki ülkenin en yüksek yeri sadece 322 metre olan Vaalserberg'tir :)
Başkenti Amsterdam olan Hollanda, meşruti monarşi ile yönetilen bir ülkedir. Nüfus yoğunluğu fazla olsa da, yaşayan insanların özgürlüklerinin asla kısıtlanmaması nedeniyle gerek turistler gerek göçmenler tarafından en çok tercih edilen ülkelerden biridir. Para birimi Euro'dur. Saati de ülkemizin saatinden 1 saat geridedir. Resmi dilleri Flemenkçe, İngilizce, Almanca ve Fransızca'dır.
Hollanda'nın başkenti Amsterdam, Avrupa'nın belki de görülmesi gereken en zengin kültürel şehirlerinden biri. Gerek kültürü, gerek her milletten insanı, gerek mimari yapısı, gerekse de eğlence anlayışı ile gezginlerin uğrak noktalarından. Herkesin kafasında olan uyuşturucunun serbestliği, sınırsız eğlence kaçamak imkânları imkânlarından ziyade kültür turizmi yapan insanlar için Amsterdam başlı başına bir sebep niteliğinde.
Med cezir nedeniyle denizin suları altında kalmasın diye 1500'e yakın kanal açılmış kentte ve su fazlalıkları yine denize akıtılmaya çalışılıyor. Bu açıdan bakıldığında kuzeyin Venedik'i kavramı daha da anlamlı olmaya başlıyor. Tarihte bir balıkçı kenti olarak kurulmasına karşın, günümüzde son derece modern görünümü ile gezginlere farklı pencerelerden bakma imkânı sağlıyor Amsterdam.
Hollanda mutfağının en çok dikkat çeken ürünleri elbette sütten yapılan ürünlerdir. Bunların başında da peynirler gelmektedir. Peynir satın almak isterseniz, marketlerde en az 2 koridor peynir çeşidine rastlayabilirsiniz. Hepsi çok lezzetli ve uzun ömürlüdür.
Avrupa mutfağının karışımı olan Hollanda mutfağında en önemli lezzet olan Ringa denilen balık çeşididir. Öyle ki sabah kahvaltılarında dahi Ringa balığını görebilirsiniz. Çok değişik pişirme çeşitleri olan bu balığın lezzeti de besin değerleri de çok yüksektir.
Hollandalılar mutfaklarında patatesi de farklı şekillerde denemeyi seven bir millet oldukları için, elma ile patatesi kaynatarak elmalı patates denilen bir yemek çeşidinin de ortaya çıkmasını sağlamışlardır.
Hollanda'ya özgü lezzetlerden bahsedilmesi gerekenlerden biri de Gouda denilen peynir çeşididir. Lezzeti ve besin değerlerinin yüksek olması nedeniyle sadece Hollandalılar değil, tüm dünya ülkelerinde sevilen bu peynir çeşidini mutlaka ya kahvaltıda ya da ana yemeklerinizde sos olarak denemelisiniz.
Sokakta dolaşırken yavaştan acıkmaya başlarsanız, Kibbeling denen atıştırmalık imdadınıza yetişecektir. Morina ya da mezgit balığının değişik unlu bir sos ile kızartılmasıyla yapılan bu yiyecek, sokak satıcıları tarafından yapıldığından hem ucuz hem de oldukça doyurucu. Hatta yemeğin yanına sos bile veriyorlar. Kalorisi de yüksek olduğundan, sizi zinde tutacaktır.
Amsterdam limanının oldukça işlek bir yapısı olduğundan, yemek kültürü de diğer ülke mutfaklarından esintiler taşır bir hale gelmiştir. Genellikle et, sebze ve süt ürünlerinin daha çok tüketildiği mutfak kültüründe peynirler konusunda dünyanın zirvesindedir Amsterdam. Her çeşit peyniri ister kahvaltılarınızda, isterseniz de öğün yemeklerinde sos olarak kullanabilirsiniz. Eğer damak tadınız hiç uymazsa da gurbetçi Türklerin açtığı lokantalardan da yararlanabilirsiniz.
Amsterdam mutfağına ait ünlü yöresel yemeklerden bir kaçı Erwtensoep, Bitterballen, Oliebollen ve Mosselen'dir. Erwtensoep aslında bir çeşit çorba. Patatesi domuz eti, krema, bezelye ve havuç ile pişirilir ve üzerine peynir rendelenilerek servis yapılır. Bitterballen ise yine patatesten yapılan köftelerin, kızgın yağda kızartılarak değişik soslar ile servis edilmesidir. Oliebollen ise özel günlerde, kuş üzümü ile hazırlanan bir hamur işi tatlıdır. Pekmez gibi bir tatlandırıcı ile servis edilir. Mosselen ise midye benzeri bir deniz ürününün şarap ve sebze ile birlikte dondurulması ile servis edilir.
Yemeklerde içecek olarak bira tercih edecekseniz, Hollanda'nın yerel biraları olan De Bekeerde Suster, De Prael, Brouwerji't gibi biraları tercih edebilirsiniz. Tatlı olarak da waffle benzeri bir tatlı olan Stropwafels'i çok seveceksiniz.
Hollanda'nın Schiphol International Havalimanı, dünyanın en işlek havalimanlarından biridir. Ülkemizden de her gün direkt uçuşlar bulunan havalimanında ülkenin her yerine tren ya da otobüs gibi ulaşım araçları ile gidebilirsiniz. Havalimanının, Amsterdam Merkez Tren İstasyonu'na çok yakın bir mesafede olması ülke içi ulaşım ağını hem hızlandırmış hem de kolaylaştırmıştır. Eğer Amsterdam üzerinden başka bir ülkeye geçiş yapmak isterseniz, biletinizi Schiphol'den almanız, kârlı çıkmanızı sağlayacaktır.
Hollanda, yüz ölçüm olarak küçük bir ülke olduğundan, tüm ülkeyi gelişmiş tren hatları ile gezebilirsiniz. Hatta bazı zamanlarda yapılan %50'ye varan indirimler ile toplu bilet alırsanız, çok daha ucuza bir seyahat plânlaması yapabilirsiniz. Gezilerinizde tren yerine otobüs tercih ederseniz, hem Hollanda içinde hem de Hollanda'dan diğer Avrupa ülkelerine çok daha ucuza gidebilirsiniz. Özellikle öğrenciler tarafından tercih edilen bu sistem, kısıtlı bütçesi olan gezginlerinde yüzünü güldürmektedir.
Hollanda'da ulaşım konusunda en güzel şey tüm ülke halkının, gencinden yaşlısına bir bisiklete sahip olmasıdır herhalde. Hatta sokaklarda takım elbiseli, iş çantalı, deyim yerindeyse jilet gibi giyinmiş amcaların bisikletle işe gitmelerine çok şaşıracaksınız. Eğer siz de bir bisiklet tutkunuysanız, neden şehri bir bisiklet ile dolaşmıyorsunuz? Özellikle Amsterdam'da bisiklet olmazsa olmazdır, aklınızda bulunsun :)
Alışveriş konusunda Amsterdam tam bir cennet sayılır. Bir çok yerel ve geleneksel ürünü satın alabilir, sevdiklerinize hediye edebilirsiniz. En pahalı hediyelikler 10 Euro'dan daha fazla değildir.
Hollanda'ya özgü tahta ayakkabılar belki de en ünlü hediyelikler arasında ilk sırada sayılabilir. Kendi ayak numaranıza göre değişik renk ve desenlerde bir tahta ayakkabıya sahip olabilirsiniz.
Hollanda deyince akla lalelerin geldiği su götürmez bir gerçek. Hediyelik konusunda lale soğanları satın alabilirsiniz. İstediğiniz renkte lale soğanlarının satıldığı paketlerde, laleleri nasıl ekmeniz, ne zaman sulamanız ve hangi mevsimi beklemeniz gerektiği ile ilgili ihtiyacınız olan tüm bilgiler yer alıyor. Size sadece eşsiz güzellikte açan laleleri evinizde yetiştirmek kalıyor.
Hollanda'nın diğer bir ünlü ürünü ise Hollanda porselenidir. Açık mavi renkte olan Hollanda porseleni hediyelik eşyaların yapımında da sıkça kullanılır. Hatta tahta ayakkabıların porselenden yapılmış olanlarına bile rastlayabilirsiniz. Bu tip ayakkabılar biraz pahalı olduğundan, daha küçük biblo ya da anahtarlı yapımında kullanılan porselen hediyeliklerin fiyatı daha uygun olabilmektedir.
Bütçe sıkıntınız yoksa, Amsterdam'da dünyanın en ünlü elmas atölyesi Coster Diamonds yer almaktadır. Birbirinden güzel takılar ve mücevherlerin sergilendiği vitrinlerden gözlerinizi alamayacaksınız.
Sanat ve antika ürünlere meraklı biriyseniz, şehirde bir çok antika dükkânı bulunmaktadır. Ancak antika ürünleri daha ucuza almak isterseniz, Amsterdam bit pazarını mutlaka gezin. Hem daha ucuz hem de daha çok çeşide sahip olan antika tezgâhlarındaki ürünlere çok şaşıracaksınız.
Amsterdam'a gelipte Ajax'ı duymayan yoktur herhalde. Futbol meraklılarının ilk dikkatini çeken şeylerin başında ise ünlü futbol takımlarının resmî maçlarının oynandığı stadyumlar olmaktadır. Eğer futbol meraklısı biriyseniz, Ajax'ın taraftar ürünlerini yerinde satın almak çok daha ucuz ve eğlenceli olacaktır.
Her türlü alışverişinizi kredi kartı ile yapabilirsiniz. Ancak bazı oteller ve restoranlar kredi kartı kabul etmezler. Amsterdam vergi muafiyeti olan şehirlerden olduğu için, eğer tek seferde 50 Euro ve üzerinde harcama yaparsanız, kasiyere tax free belgesi doldurtun. Ülkeden çıkarken, bu belge ile gümrüğe gittiğinizde %10 vergi iadesi tutarını geri alabilirsiniz.
Son olarak alışveriş konusunda ciddi bir uyarı yapmak istiyoruz. Bilindiği gibi Amsterdam, yasal şekilde uyuşturucunun satıldığı özgür bir şehirdir. Hediyelik şekerlerin, kurabiyelerin veya çeşitli yiyeceklerin içinde eser miktarda da olsa uyuşturucu madde bulunmakta olduğundan, bu tip ürünleri satın alırken dikkatli olmanızda fayda var. Bu ürünlerin üzerinde genelde yeşil-beyaz şeritler bulunur. Bu özelliği ile kolayca diğer ürünlerden ayırabilirsiniz. Ancak bu çeşitte her ne alırsanız, ülkeden çıkmadan tüketin. Aksi halde bavulunuzda böyle bir ürünle yakalanmanız, havalimanında ciddi yaptırımlara maruz kalmanıza sebep olabilir.
Özgürlükler ülkesi olarak anılan Hollanda, her yıl dünyanın her tarafından turistleri ağırlasa da bu turist kafilesi içinde gezgin tanımlamasına uymayan bir çok kişi bu ülkeye farklı amaçlar ile gelebiliyor. Tabiri caizse eğlenceye düşkün bir çok kişi "yaramazlık yapma" amacıyla özellikle Red Light District' akın ediyor. Bu cadde, yasalarla güvence altına alınan bir yer aslında. Hayat kadınlarının, kırmızı ışıklar altında küçük vitrinlerden müşteri çekmek amacıyla davetkâr danslar ile çalıştığı bir yer. Mavi ışık yanan vitrinlerde ise cinsiyet değiştirmiş olanlar yer alıyor. Bu kadınların hepsinin fotoğrafını çekmek kesinlikle yasak. Fotoğraf çekmek istediğiniz anda, korumalar üzerinize köpekler ile geliyor. Özellikle Amsterdam'da oldukça yaygın olan bu "eğlence" anlayışı, gezmek için Amsterdam'ı tercih eden turistlerin de ilgisini çekiyor.
Gece kulübü ve bar sevenler ise konu Hollanda olunca oldukça şanslı olanlardan. Genellikle bir çok bar ya da kulübe girişte ödeyeceğiniz ücret içinde, dilediğiniz bir içkiyi ücretsiz alabilir ve müziğin dans ile buluşmasına eşlik edebilirsiniz. Bunun yanında tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi sokak eğlencelerine de katılabilirsiniz. Bir çok kişinin yeteneklerini sergileyerek, izleyicilerden bahşiş toplamak üzere eğlenceli gösteriler yaptığı bu şovlar, kendisini merkezden çevreye toplanmış kalabalıklar ile belli ediyor.
Kumarhaneler gece hayatının vazgeçilmezleridir. En ünlüsü Casino Amsterdam'dır ve giriş ücreti 5 Euro'dur. İçeri girerken temiz ve bakımlı görünmek olmazsa olmazlardandır.
Gece kulüpleri konusunda başı geçen Jimy Woo olmaktadır. Dünyanın en ünlü djleri ile gece boyu dans etmek isterseniz, kesinlikle bu mekân ilk tercihiniz olmalıdır. Değişik tarzda döşenmiş iç mekân ve tavandaki 12000 lamba ile değişik bir ambiyans yakalayabileceksiniz.
Red Light Distric sokağında ayrıca Coffeshoplar da bulunuyor. Ancak buralar adından anlaşılacağı gibi oturup kahve içeceğiniz bir yer değil. Aksine hafif uyuşturucuların satıldığı, esrar kokularının dışarılara kadar yayıldığı mekânlar. Buralarda sadece hafif uyuşturucular satılması serbest. Ağır uyuşturucular ise kesinlikle yasak ve yasadışı. Zaten sokaktan uyuşturucu alışverişi de yapmak yasak. Bir çok levhadan sokak satıcılarından yapılan alışveriş nedeniyle bir çok turistin öldüğü de yazıyor.
Gece hayatı konusunda her ne kadar özgür bir ülke olsa da, bazı kurallara dikkat etmeniz gerekiyor. Bazı bölgelerde sokakta alkol almak yasak ve özellikle size uyuşturucu satmaya çalışan kişilerden uzak durun. Polislerin yoğun denetimi altında bulunan bu kişilerden alışveriş yaparken yakalanırsanız, size de yüklü miktarda para cezası ödetebilirler.
Plures, imkânları araştıran, sorun değil çözüm üreten ve müşteri istekleri doğrultusunda hizmet veren bir şirket olarak ün salmıştır. Dünyanın dilediğiniz bölgesine uçak bileti satın almak veya hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi edinmek için aşağıda bulunan yorum/talep formlarımızı kullanabilirsiniz.
Ziyaretçilerimizi ve müşterilerimizi önemsiyor, görüşlerinizi dikkate alıyoruz. Bizi ve verdiğimiz hizmetleri çok daha ileriye taşıyacağına inandığımız değerli yorumlarınızı yorum/talep formlarımız aracılığıyla bize gönderebilirsiniz.